1971 yılının Ağustos ayında, ABD Stanford Üniversitesi’nde
psikolog olan
Philip Zimbardo
liderliğindeki bir grup araştırmacı, her insanın gerekli şartlar oluşursa ve
kontrolsüz güç verilirse neler yapabileceğini gözlemlemek için bir deney yapar.
Bu deneyde Stanford Üniversitesi Psikoloji bölümü bodrumunda
bir hapishane simülasyonu kurulur.
Hapishane psikolojisini araştırmak için, erkek üniversite
öğrencilerine ihtiyaç var. Günlüğü 15 dolardan 1-2 haftalığına, 14 Ağustosta
başlıyor. Daha fazla bilgi ve başvuru için 248 numaralı odaya gelin. Jordan
Binası, Stanford Üniversitesi.
Yukarıda geçen ilan metni yayınlanır.
70 başvuru alınır. Mülakat sonrası 24 kişi kalır. Kura
çekilir ve 12’şerlik 2 grup halinde mahkûmlar ve gardiyanlar olarak ayrılırlar.
Mahkûmlar toplumun işleyişini ve huzurunu bozmuştur ve
hapishanede, gardiyanların denetimi altında rehabilite uygulanacaktır.
Gardiyanlara verilen yetkiler mahkûmları etkileyecek ve
hapishane şartlarına itiraz etmelerine neden olacaktır. Bu durumda hapishane
düzeni bozulacak. Gardiyanlar hapishane
düzenini yeniden tesis etmek için yetki verilir. Güç kullanılır ve düzen
yeniden sağlanır. Gardiyanlar
mahkûmların tekrar bir girişimde bulunmaması için önlemler alma ihtiyacı duyar
ve mahkûmlara baskı yapmaya başlarlar. Gardiyanlar bu defa mahkûmlara sadistlik
davranışları gösterecektir.
Deneye katılan öğrenciler bu işi para ihtiyacı duydukları
için, deneyde denek olmayı kabul etmişlerdi ve bu denekler 20’li yaşlarda
bulunmaktaydı.
PKK ile Türkiye arasındaki yıllardır olan çatışma, Suriye’de
gruplara ayrılan taraflar arasında yaşanan çatışma, İŞİD’in, 11 Eylül sonrası
hapishanelere alınan mahkûmlar tarafından kurulması, Stanford Hapishanesi deneyi sonrası oluşan
bulgular ile bire bir paralellik gösteriyor.
Bir tarafa tam güç veriliyor bir tarafa az güç veriyor.
Sonra bu iki taraf savaşıyor. Üçüncü bir taraf ise bu savaşı yönetiyor. Olay bu
kadar basit.
Peki bu deney kadınlar üzerinde de yapılmış mıdır?
Kesinlikle yapılmıştır ama bu deneyin bulguları tabi ki paylaşılmayacaktır.
Hazine Müsteşarlığı’na, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı
yapmış olan Tansu Çilleri’in hazineyi soyması, bence güzel örnek.
Zaten kadınlar üzerinde erkeklere otorite sağlama ilk
insandan beri var.
Parayı elinde tutanlar da bu örneğe dahil.